ALMAN İMPARATORU II. WİLHELM’İN HAÇLI RÜYASI VE 1898 KUDÜS SEYAHATİ / THE CRUSADER DREAM OF WILHELM II THE GERMAN EMPEROR AND HIS JOURNEY TO JERUSALEM
Öz
XIX. yüzyıl, devletlerarası ilişkiler ve Avrupa siyaseti bağlamında önemli bir zaman dilimidir. Bu yüzyılda Osmanlı Devleti, bürokratik temaslar neticesinde Avrupa Devletleri ile ilişkilerinde bir denge politikası takip etmiştir. Osmanlı, Avrupa’nın önemli devletlerine karşı yürütmüş olduğu bu denge politikası çerçevesinde istemeyerek de olsa zaman zaman bazı tavizler vermek mecburiyetinde kalmıştır. Bu süreçte İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Osmanlı’dan kazanımları 1871 yılında birliğini tamamlayan Almanya’nın tarih sahnesine çıkışına kadar devam etmiştir.
Sömürge savaşında diğer rakiplerine göre çok geride kalan Almanya, farklı bir strateji takip ederek bir dünya gücü (Weltmacht) olma yolunda Osmanlı Devleti ile yakın ve sıkı ilişkiler kurmuştur. Alman İmparatoru II. Wilhelm’in tahta çıkışı ile birlikte Osmanlı-Alman yakınlaşması farklı bir boyuta taşınmıştır. Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid ile yakın ilişki kuran Alman İmparatoru, bu süreçte İstanbul’u dokuz yıl arayla iki kez (1889 ve 1898) ziyaret etmiştir. Alman İmparatoru II. Wilhelm’in 13 Ekim 1898 tarihinde başlayan ve yaklaşık bir ay süren ikinci ziyaretinin kapsamına sadece İstanbul değil Kudüs, Beyrut ve Şam da dahil olmuştur. Bir anlamda Müslüman bir devlet olan Osmanlı Devleti kontrolünde son haçlı seferine çıkan Alman İmparatoru, dünya kamuoyunun dikkatle takip ettiği ve atalarının gerçekleştirmiş olduğu seferlere göndermeler yaparak bir haçlı edasıyla Kudüs’e doğru yola çıkmıştır. Atalarının hatırasını canlandırmak ve kendi açısından da bu hazzı yaşayabilmek için onlar gibi at üstünde Kudüs kapılarına ulaşmıştır.
Osmanlı Devleti himayesinde gerçekleştirdiği bu seyahati bir haçlı seferine dönüştüren Protestan mezhebine mensup II Wilhelm, Kudüs’te arazisi Sultan Abdülaziz tarafından bağışlanan ve Alman sermayesi ile inşa edilen Hz. İsa Kilisesi-Kurtarıcı Kilisesini (Erlöserkirche) resmî törenle açmıştır. Bütün Hıristiyanların imparatoru olduğu izlenimini vermek adına Kudüs’te bulunan ve Osmanlı Devleti tarafından Almanlara hediye edilen Hz. Meryem’in İstirahatgâhı’nı (La Dormition de la Sainte Vierge) da Katolik mezhebine bağışlamıştır. İmparator daha sonra Kudüs’ten ayrılarak Beyrut ve Şam’a da bir seyahat gerçekleştirmiştir. Şam’da bulunan Selahaddin Eyyubi türbesine tunçtan bir haç hediye ederek dünyadaki 300 milyon Müslümanın dostu olduğunu ilan ettiği meşhur konuşmasını burada yapmıştır. Dolayısıyla hak dinlere yönelik mesajlar içeren bu Kudüs gezisi, dünya kamuoyunda modern bir haçlı seferi algısı yaratmıştır.
Anahtar Kelimeler
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.