İSLAM’DA AKILCILIK GELENEĞİ AÇISINDAN ŞİNASİ’NİN ŞİİRİ / ŞİNASİ’S POETRY IN TERMS OF RATIONALIST TRADITION IN ISLAM
Öz
Şinasi edebiyatımızda akılcılık geleneğinin kurucusu ve akılcığın edebiyatımız ve kültür hayatımızdaki sözcüsüdür. 1849’da Paris’e giden Şinasi, orada kaldığı süre boyunca pozitivizmin egemen olduğu bir düşünce dünyasının içindeydi. Bu yıllarda etkisinde kaldığı pozitivizmi 19. yüzyıl Osmanlı toplumuna olduğu gibi kabul ettirmenin güçlüklerini doğru ön gördüğü içindir ki, teolojiyle ve metafizikle temelden kavgalı Batılı pozitivizmin yerine İslam düşüncesinden öteden beri var olan ve sonraları yerini başka ekollere bırakarak tarih sahnesinden çekilen Mutezile gibi İslam içi akılcı ekollerden ilham alan bir akılcılığı savunmuştur. Şinasi’nin Medeniyet, hukuk, adalet, hürriyet kavramlarına getirdiği yorumlar Osmanlı düşüncesinde Aydınlanmacı bir atılımı temsil eder. Ancak Aydınlanma ve değerlerinin de, Batılı değerlere dayanan kanun ve düzen fikrinin de Osmanlı’ya taşınması sancılı ve çelişkili bir süreçti; çünkü bu değerleri üreten tarihsel gelişmeler ve toplumsal yapı bizdekinden çok farklıydı. Şinasi doğrudan doğruya bu üretimi taklit etmektense bir senteze gitmek ister ve bu değerleri yadırgatıcı olmaması ve kabul görebilmesi için kendi geleneğimizdeki köklere bağlamaya çalışır. Bu noktada akılcılık ile İslam inancını uzlaştırmak için İslam’daki akılcılık geleneğine başvurur.
Anahtar Kelimeler
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.