Türkiye Selçuklularında Bazı Sünnî Tasavvuf Hareketleri
Öz
Bu makalede, özellikle XIII. yy.ın başlarından itibaren Moğol istilâsı önünden kaçan şeyh ve
dervişlerin, siyasî ve iktisadî bakımdan tek huzurlu ve sığınılacak ülke konumundaki Anadolu’ya
gelip yerleşerek, dinî-tasavvufî faaliyetlerini hızla yaymaya başlamaları, ağırlıklı olarak
da Mevlevî, Rifâî ve Kâzerûnî tarikatları üzerinde durulmuştur. Bilhassa o dönemin Anadolu’suna,
hatta sonraki asırlara, her yönüyle damgasını vuran Mevlâna ve Mevlevîlik konusuna
daha fazla önem verilmiştir. Çünkü o dönemde Selçuklu sultanları ve diğer devlet adamlarının
ekserisiyle, henüz adlarına kurulmuş birer tarikatları olmasa da Konya’da bulunan veya buraya
gelip giden Sadreddin Konevî, Fahreddin Irâkî, Yunus Emre vb. pek çok mutasavvıf ile
çeşitli münasebetleri görülen Mevlâna; her bakımdan devrinin mihverini teşkil etmiştir. Buna
bağlı olarak, Türkiye Selçukluları zamanındaki Sünnî Tasavvuf hareketlerinin genel görüntüsünü
tamamlamak üzere, Mevlâna ve Mevlevîliğin; Rifâîlerden Kâzerûnîlere ve zaman zaman
nüfuz mücadelesine girişmek durumunda kaldığı Ahilere varıncaya kadar birçok tasavvufî
zümreyle münasebetleri, bu ilişkilerin neticeleri ve birbirleriyle etkileşimleri ana hatlarıyla
ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.