Büyük Selçuklu Devletinin Suriye, Filistin ve Mısır Politikasına Dair Bazı Tespitler
Öz
1040 yılında kurulan Büyük Selçuklu Devleti, Türklerin Orta Doğu hâkimiyeti sürecinde
önemli bir yer tutar. Günümüzde bu devletin bölgede hâkim olduğu sahalar üzerinde sayıları
yirmiyi aşan devlet kurulmuştur. Böylesine geniş bir sahaya hâkim olmak ve bundan daha
önemlisi bu toprakları elde tutabilmek için güçlü orduya ve teşkilata sahip olmak gerekir. Büyük
Selçuklu Devleti’nin başarısı burada gizlidir. Tuğrul ve Çağrı Bey önderliğinde yeni bir
devlet kuran Selçuklular, kısa sürede bölgede önemli bir askeri güç haline gelmişlerdir. Bu
durumun vermiş olduğu özgüven, onlara Türk devletlerinin kendilerine özgü politikalarını
sırasıyla uygulama imkânı vermiştir. Selçuklular’ın uyguladıkları politikalara baktığımızda;
bu faaliyetlerin daha ziyade devletin batı taraflarında ağırlık kazandığını görürüz. Bu bakımdan
Selçuklu Devleti’nin Batı Politikası adı altında değerlendirebileceğimiz müstakil bir konu
ortaya çıkar. Bizans ve Fatımîler meselesi Batı politikasının en önemli iki hedefidir. Büyük
Selçuklu Devleti Bizans meselesinde tam olarak hedefine ulaşmıştır. Ancak İslâm dünyasının
manevî ve siyasî birliğini sağlamaya yönelik olarak planlanan Fatımîler meselesinde aynı başarının
elde edildiğini söylemek mümkün değildir. Tuğrul Bey ve Alp Arslan döneminde çözüme
kavuşamayan Fatımiler meselesinde, Melikşah döneminde Türkmen beylerinden Atsız sayesinde
ciddî bir yol katedilip Güney Suriye ve Filistin ele geçirildi ise de Mısır’ın fethi mümkün
olmamıştır. Dolayısıyla Fatımîler meselesinin çözümünde hedeflenen başarı sağlanamamış
Fatımiler Devleti’ne son verilememiştir.
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.